|
Türkü, ezgiyle okunan ve bentlerden oluşan, genellikle yaratıcısı belli olmayan bir şiir (Nazım) biçimidir. Daha çok yedili, sekizli, onbirli hece kaliplariyla söylenir. Bentler ve onları izleyen nakaratlar (bağlam ya da kavuştak da denir) kendi aralarında uyaklıdır.
Nakarat, bazen bentlerle aynı kalıpta bazen farklı kalıplarda olur. Dörder, üçer, ikişer dizelik bentlerle kurulan Türküler vardir. Her bentten sonra yinelenen nakarat, dört, üç ya da bir dizeli olabilir.
Bazı Türküler, mani biçiminde dörtlüklerle kurulmuştur. Bunların bazen, yine mani biçiminde nakaratları olur. Bir Türküyü ilk söyleyen halk sanatçısının adı unutulmuştur. Ancak derleyen kişinin adıyla da anılır Sahibi bilinen Türküler (Karacaoglan Türküleri) de vardir. Derleyici olarak anılan Nida Tüfekçi, Muzaffer Sarısözen en önemli sanatçılarımızdandır. Büyük Türkü hocalarımızdır.
Zamanımız Derleyicilerinden Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Hacı Taşan, Kazancı Bedii, Mehmet Özbek, Recep Kaymak ve İzzet Altınmeşe gibi sanatçılarımız çok büyük eserler kazandırmışlardır. Örneğin: Urfa Hoyratları, Barak Havaları, Bozlaklar gibi...
Bir Türkü, zaman boyunca türlü degişmeler uğrayarak yaşamasını sürdürür. Türküler, doğayı, aşkı, ayrılığı, ölümü, kahramanlik ve askerliği, günlük yaşamin türlü olaylarını konu edinir. Kına gecesi, düğün, iş, oyun Türküleri vardır.
|